19 Ağustos 2007 Pazar

25.Yıla 1 KaseT Bir Konser

image

Ezginin Günlüğü bu yıl 25'inci yaşını kutluyor. Kutlama çerçevesinde 25 müzisyenin 25 şarkılarını söylediği 'Çeyrek' adlı bir tribute albüm çıkarıyorlar. Hüsnü Arkan'a göre bu 25 yıl bir nevi Türkiye'nin yakın tarihi: 'Arkadaşlar gruba Ezginin Günlüğü adını bu amaçla koymamışlar ama kesinlikle denk gelmiş'..

"Ezginin Günlüğü, müziğin ne olduğu ve nasıl yapılması konusunda tam bir örnek oluşturuyor. Dinleyenin, 'Bu şarkıları iyi ki dinledim' diyeceği, 'Bu şarkıları dinlemeden önceki 'ben' değilim artık' diye düşüneceği şarkılar bunlar..." Naim Dilmener'in belki de birçok dinleyicisinin düşüncesine tercüman olup bu cümlelerle tanımladığı Ezginin Günlüğü 25'nci yılını kutluyor. Hem de tüm dinleyicilerini heyecanlandıracak bir projeyle. Grubun 25'inci yılında 25 isim onların 25 şarkısını seslendiriyor. Ve 'Çeyrek' adını verdikleri bu tribute (saygı) albüm pazartesi günü raflardaki yerini alıyor. Ancak kutlama Sezen Aksu'dan Haluk Levent'te, Candan Erçetin'den Bulutsuzluk Özlemi'ne, Mirkelam'dan Ayşe Tütüncü'ye, Yüksek Sadakat'ten Modern Folk Üçlüsü'ne kadar birçok ismin yer aldığı bu albümle sona ermiyor. Albümde Ezginin Günlüğü'nün şarkılarını seslendiren isimlerden yaklaşık 15'i 28 Ağustos akşamı da Kuruçeşme Arena'da bir araya gelip canlı canlı o şarkıları söyleyecekler çünkü.

Barış Akarsu ve Sezen de var
Biz de 'Çeyrek' adlı albüm projesi ama daha çok 25 yıllık müzik serüvenlerini konuşmak için Ezginin Günlüğü'yle buluştuk. Tabii yıllardır alışılageldiği gibi, karşımızda artık grubun yüzü olarak kabul edilen Nadir Göktürk ve Hüsnü Arkan vardı. Aslında çok önde olmadıklarını hemen belirttiler ve eklediler: "Grubun bir yüzü olması gerektiği için biz öndeyiz"... Albüm projesinin mimarı yine grubun üyelerinden Gökhan Tümkaya ve projenin yapılmasında en çok emeği geçen Burhan Şeşen bize eşlik etseler de genelde sorularımızı Göktürk ve Arkan yanıtladı.

'Çeyrek' albümünün fikri geçen yıl Yeni Melek'te yapılan ve birçok ismin Ezginin Günlüğü'nün şarkılarını söylediği konser sonrası Tümkaya tarafından atılmış. O konserin sunuculuğunu üstlenen ve kendini 'Sıkı bir Ezginin Günlüğü' hayranı olarak tanımlayan Şeşen de projeye dahil olunca yaklaşık sekiz ayda 'Çeyrek' oluşuvermiş. Projede yer alacak isimler de ince elenip sık dokunarak seçilmiş. Bu noktada Ezginin Günlüğü'nün şarkılarını başkalarından dinlemeye hiç alışık olmadığımızı hatırlatınca Göktürk "Muhakkak ki birileri söyleyecek şarkılarımızı. Şarkılarımızı vermemek gibi kıskançlık gibi bir durumumuz yok bizim aslında. Ama böyle tepkiler de geldi değil bugüne kadar. Ferudun Düzağaç bizim şarkımızı söylediğinde insanlar şaşırmıştı. 'Nasıl verdiniz?' diye çok soran oldu. Evet bizim şarkılarımızı başkaları çok söylemedi şimdiye kadar ama bu kasıtlı bir durum değildi" diyor ve ekliyor "Tabii herkesin kendine göre bir müzikal birikimi var, yorumu var. Bu albümde şarkılarımızı seslendirenler belli bir olgunluğa erişmiş olan kişiler. Dolayısıyla farklı bir tat, farklı bir renk gelmiş oldu. İlk dinlediğimde yadırgamadım değil. Ama dinledikçe beğendim ve o başka yorumlar benim ufkumu açtı."
Bir tüyo vermek gerekirse albümde 'Düşler Sokağı'nı Modern Folk Üçlüsü seslendiriyor. Sezen Aksu'nun şarkısı '1980', Bulutsuzluk Özlemi'ninki de 'Hükümsüzdür' ve albümde kısa bir süre önce bir trafik kazası sonucu ölen Barış Akarsu da var.

'Dinleyicimiz hiç değişmedi'
Daha önceden de dünyada ve Türkiye'de örnekleri yapılmış projenin en önemli yanı ise Arkan'ın dediği gibi 25 yılın bir özeti olması aslında: "80'li yıllarda grubun dinleyicisiydim. O zamandan bu yana Türkiye'nin 25 yıllık yakın tarihine bir biçimde eşlik etti Ezginin Günlüğü. Arkadaşlar gruba Ezginin Günlüğü adını bu amaçla koymamışlar ama kesinlikle denk gelmiş. Bir nevi Türkiye günlüğü oldu çünkü grubun bir anlamda Türkiye'nin yakın tarihine eşlik eden bir tavrı var. Çünkü şarkılarda değişik dönemlerin yapılanmaları ortaya çıkıyor."

Bu noktada da Ezginin Günlüğü'nün 25 yıl içinde nasıl değiştiğini ya da kendini bugün nasıl tanımladığı geliyor akla. Bu soruya cevap Göktürk'ten geliyor: "80'den sonra çıkmış bir grubuz. Türkiye'de 1980'den sonra farklı bir yol haritası çizildi. Hızlı bir şekilde tüketim toplumu oldu. Buna muhalefet eden bir duruşumuz var. Bir taş koyma çabasındayız çünkü bu değişim çok fazla mutluluk getirmedi. İnsanların daha gergin, daha mutsuz olduğu bir Türkiye'ye gidiyoruz. Buna engel olamayız ama kendi sözümüzü söyleyebiliriz. Elbette 25 yılda değiştik. Bütün her şeyden yararlanıyoruz çünkü. Değişik müziklerden, yeni akımlardan, yaşanan olaylardan etkileniyoruz. Öte yandan topluma kendinizi ifade etmek için birtakım değişiklikler yapmak zorundasınız. 25 yılda aynı şeyi sürdürmek kolay bir şey de değil. Türkiye çok dinamik bir toplum. Biz de 25 yıl öncesine hitap eden nostaljik bir müzik yapmıyoruz. 2007'de albüm çıkarırsak bugünün insanına hitap edecek bir albüm olmalı ve öyle de yapıyoruz. Ama eski albümlerimiz de hâlâ dinleniyor". Aslında onlara göre işin sihri de burada, yani eski albümlerinin hala dinlenmesinde. Arkan bunu açıklarken "25 yılda üçüncü kuşak yetişti. Onlar albümleri ilkinden itibaren alıp yeniymiş gibi dinliyorlar. Yani dinleyinin niteliğinde bir değişiklik olmadı. Biraz seçkin ve genç bir kitlemiz vardı. Her kuşaktan gençler yine onlara katılıyor. Yani gençlere hitap edebiliyoruz" diyor.
'Çeyrek', Seyhan Müzik

Hiç yorum yok: